Emlakçılık mesleğinin kendimle olan dostluğuma pozitif katkısı..

 Zaman zaman her şeyden elini ayağını çekip insanın kendisiyle baş başa kalması, yaşamı doğru rotada geçirmek için kritik öneme sahiptir.
İş yaşamının kişinin tüm yaşantısına olan büyük etkisini yıllar önce fark etmiş biri olarak, seçtiğim işlerde sadece konunun maddi boyutuna değil bana zihinsel ve ruhsal olarak katacaklarına da çok dikkat ederim.
Son 3,5 yıldır mesai harcadığım emlakçılık mesleğimin psikoloji dünyamdaki etkisine baktığımda, doğru ifade şu olacaktır: İş yaşantısında hiç yaşamadığım kadar huzurlu, keyifli ve kendim olmam.
Bir kere iş kendi işim, ne yaparsam ya da yapmazsam sorumlu olduğum tek yer yine kendimim.
Bunun dışında birçok farklı kültür, meslekten insanlarla sürekli iletişimde olmamın dünyayı daha geniş çerçeveden bakmama olan önemli katkısı.
Belki de emlakçılık mesleğinin (Gayrettepe bölgesinde çalışmaktayım)  kişisel gelişimime olan en büyük katkısı, sürekli olarak kendimle yüzleşme, iletişim kurma mecburiyetimin algı dünyama olan çok etkin pozitif etkisi.
Başarılı olduğum deneyimlerde de, başarısız olduğum deneyimlerde de sürekli olarak enerjimi, motivasyonumu, dikkatimi optimum seviyede tutmam gerekiyor.
Yetkili yani sorumlu olduğum satılık ya da kiralık gayrimenkul portföylerimi doğru sonuca ulaştırmam gerekiyor, yeni portföyler almam gerekiyor, optimum satış & pazarlama çalışmaları yapmam gerekiyor. 
Her türlü alıcı, satıcı kişiyle sürekli olarak iletişimde oluyorum ve doğru iletişimi kurmam son derece önemli.
Bunları başarabilmem için psikolojik ve zihinsel dengemi sürekli dengede tutmam gerekiyor. Bunun için de sürekli olarak kendimle iletişimde olmam ve geliştirilmesi gereken noktaları fark etmem gerekiyor.
Bazen duyarız, “Aslında sevdiğim şeyi yapıyorum yani aslında çalışmıyorum, üzerine bana para veriyorlar”. 
Kendi adıma da emlakçılık mesleğini benzer şekilde tanımlayabilirim.
Kişinin meşgul olduğu mesleği sosyal ve özel yaşantısına doğrudan etkisi olan çok kritik bir konudur.