Olası İstanbul Depremi ve Gayrettepe Bölgemiz

Geçen hafta 10 ilimizi çok ciddi şekilde sarsan depremler sonrasında insanların düşünmeye önemli konulardan birisi de İstanbul da benzer şiddette bir deprem olacak mı. Olursa İstanbul ve Türkiye nin içine düşeceği durum ne olabilir.
İlgili yazımda, 3 yıldır bütün profesyonel emlakçılık mesaimi odakladığım Gayrettepe bölgesinde nelere dikkat etmek gerekiyor, neler yapılması gerekiyor bunlara değinmek istedim.
Öncelikle Gayrettepe bölgemizle ilgili şu iki tespiti yapmamız gerekiyor.
Birincisi, Gayrettepe zemini depreme karşı oldukça dayanıklı.
İkincisi ise, binaların tamamına yakını yaşlı bina statüsünde. Bunun yanında +8 katlı bina sayısı da azımsanmayacak oranda.
Sonuç olarak, olası 7 üzeri bir İstanbul depreminde binaların çok büyük kısmı risk altında.
Binaları güçlendirmek çözüm yollarından bir tanesi. Güçlendirme sonrasında ne kadar verim alınabilir, büyük bir soru işareti.
Geriye bir tane çözüm yolu kalıyor. Yaşlı ve riskli binaları hızlı şekilde kentsel dönüşümle yeni binalara çevirmek.
Kentsel dönüşüm konusunda da sorunlar belli: Emsal değerlerin malikleri tatmin etmemesi, maliklerin mevcut yaşam alanlarını yenilenmiş binada koruma ısrarları, maliklerin çok talepkâr olmaları, yaşlı nüfusun kentsel dönüşüm konusunda isteksiz olmaları ve ayak sürümeleri.
İnsanların çok daha ciddi bir şekilde şunun farkında olmaları gerekiyor, yaşamın ve de depremin şakası yok çünkü. 
Hayatta kalınmadığı müddetçe gerisinin anlamı yok.
Zaman akılla beraber sağduyuyu da dikkate alma zamanı.
Fikrimce resmi kurumlar, Gayrettepe binaları adına yetkili kişiler, kentsel dönüşüm konusunda yetkin Hukuk Büroları ve de nitelikli inşaat firmaları bir araya gelerek hızlı, etkin ve sağduyulu çözümlere odaklanıp sonrasında da zaman yitirmeden hayata geçirmeleri gerekmektedir düşüncesindeyim.
Kentsel dönüşüm süreci konusunda uzman Hukuk Bürosu ve her türlü kentsel dönüşüm ihtiyacına nitelikli ve profesyonel çözüm sağlayabilecek alternatifli inşaat firmaları bağlantılarımla Gayrettepe bölgemizde binaların ivedilikle yenilenmesi konusunda kıymetli destek sunabileceğimi düşünüyorum.
Zaman sağduyu zamanı, işbirliği zamanı, karşılıklı empati zamanı, öncelikleri doğru belirleme zamanı. Ve de sonrasında sağlıklı, hızlı ve etkin çözüm üretme zamanı.
Geç olmadan..